Tweet |
Bakan Karaismailoğlu, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
İzmir'deki deprem sebebiyle zarar gören altyapıya yönelik çalışmalara ilişkin soru üzerine Karaismailoğlu, "Bakanlık olarak özellikle iletişim altyapısıyla bu tür afetlere hazırlıklıyız. İzmir'de de altyapıda ya da iletişimde herhangi bir sıkıntı yaşanmadı. Enkaz altındaki vatandaşların pek çoğuna bu iletişim altyapımız sayesinde ulaşıldı, canlar kurtarıldı." diye konuştu
Karaismailoğlu, bu tür afetlerde hükümet ve devletin kolay organize olup tedbirler aldığına dikkati çekerek, bunun güzel örneklerinin Elazığ depremi ve Giresun'daki sel felaketinde de görüldüğünü söyledi.
Giresun'daki sel felaketinde en başından beri ilde olduklarını dile getiren Karaismailoğlu, "Buradan enkaz aylarca kaldırılmaz denilen yerde, 8'inci günde asfaltı döktük. Bu afet durumlarının bir daha yaşanmamasını diliyorum. Hükümet olarak, devlet olarak kolay organize olup, tedbirlerimizi alıp kısa zamanda bertaraf etmek için el birliğiyle bütün bakanlıklar olarak çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.
Karaismailoğlu, İzmir'in Seferihisar ilçesinde tsunami etkisinden dolayı gemilerde ve yat limanındaki zararların tespit edildiğini belirterek, "En kısa zamanda onlar da karşılanacak. Tsunamiden etkilenen işletmelerle ilgili de tedbirlerimizi aldık. Onlar da kısa sürede çözülecek." diye konuştu.
Deprem gibi afetlerde yaşanan iletişim sorunları ve çözümlerine yönelik soruya karşılık Karaismailoğlu, bu konuda denetleyici ve düzenleyici kurum olan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ile GSM şirketleriyle sürekli iletişim halinde çalıştıklarını söyledi.
Karaismailoğlu, bu konuya yönelik yatırımların sürdüğüne dikkati çekerek şunları kaydetti:
"Bu GSM altyapısıyla da ilgili ama vatandaşlarımızın bu tür afet durumlarında internet altyapısıyla da haberleşme imkanı var, onları buna yönlendirmeye çalışıyoruz. Trafiği dağıtmak için farklı alternatiflere yönelmek gerekiyor. Deprem gibi anlarda, anında mobil baz istasyonları ileterek oradaki sıkıntıyı çözüyoruz. Zaten dünyada güçlü olan bir iletişim altyapımız var, onu daha güçlendirmek için gerek uydular gerek altyapı yatırımları olsun hepsine devam ediyoruz. Değişen, gelişen haberleşme altyapısı dijitalleşen dünyada bu yatırımları da bir taraftan yapıyoruz."
Bakan Karaismailoğlu, GSM operatörleriyle yapılan toplantıya ilişkin soruya, "Dünyadaki yeni gelişmeler, onların hazırlıkları, bizim hazırlıklarımız, onlara verdiğimiz görevler konusunda neler yaptıkları, 4,5G'nin geleceği, 5G ile ilgili dünyada neler oluyor, bunların hepsini konuşup istişare ediyoruz. Belli periyotlarla bir araya gelerek değerlendirmelerimizi yapıyoruz." yanıtını verdi.
Son 18 yılda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde ulaştırma alanında hayal edilemeyecek işler yapıldığını dile getiren Karaismailoğlu, şöyle konuştu:
"Bölünmüş yol uzunluğunu 5-6 bin kilometrelerden 27-28 bin kilometrelere çıkardık. Son 18 yılda altyapı yatırımlarımız biraz kara yolu ağırlıklı oldu çünkü orada ihtiyaç vardı. Artık onu çok ciddi bir seviyeye getirdik. 2002 yılına kadar Türkiye'de toplam 50 kilometrelik tünel vardı. Şu an bizim 600 kilometrelik tünelimiz, 200 kilometrelik de yapımı devam eden tünel ağımız var. Şu an sadece Artvin'de çalışan tünel uzunluğumuz 51 kilometre. Yusufeli Barajı'ndan dolayı yaptığımız tünellerin uzunluğu ise 56 kilometre. Artık kara yolu ağımız belli bir seviyeye geldi. Bundan sonra demir yollarına ağırlık vereceğiz."
Karaismailoğlu, Türkiye'nin demir yolu tarihinin çok eski olduğunu, 1830'lu yıllardaki sanayi devriminden sonra demir yolu atılımının dünya ile birlikte Türkiye'de de başladığını ve 1856'da İzmir-Aydın arası ilk demir yolu atılımının yapıldığını hatırlattı.
Karaismailoğlu, söz konusu tarihlerde İstanbul ve Avrupa'yı birbirine bağlayan Rumeli demir yolununun inşa edildiğini kaydederek, "Çağı yakalamışız. 1930'lara gelindiğinde bizim yaklaşık 8-9 bin kilometrelik demir yolu hattımız var. Maalesef 1940'lardan sonra ülkemizde demir yoluna önem verilmemiş, ta ki 2002 yılına kadar. 2002'den sonra Cumhurbaşkanımızın önderliğinde tüm sektörlerde olduğu gibi demir yollarında da büyük bir atılım başladı." diye konuştu.
Yenilenen Samsun-Sivas demir yolunun da aslında 1932 yılında yapıldığını anlatan Karaismailoğlu, "Burası, Karadeniz'i İç Anadolu'ya, oradan da güneye ve Akdeniz'e bağlayan bir hat aslında. Biz, Pekin'den Londra'ya devam eden koridorun ortasındayız. Marmaray da bizim bu yoldaki mihenk taşımız oldu. Samsun-Sivas hattını yenilemeye 5 yıl önce başladık. Raylarına kadar altyapısını söktük ve yeniden yaptık. Oradaki üretimin Anadolu'ya ve dünyaya yayılması için çok önemli bir hat oldu." değerlendirmesinde bulundu.
Lojistik koridorların birbiriyle bağlantılı olduğuna işaret eden Karasmailoğlu, şunları kaydetti:
"Ülkemizdeki hatlar elden geçiriliyor. Yeni hatları planlıyoruz. Sanayicilerimize bir müjde vermek istiyorum. Sanayi alanlarını, OSB alanlarını demir yolu ağlarına bağlıyoruz. Ayrıca limanları da demir yolu ağlarına bağlıyoruz. Sanayideki üretim kısa sürede limanlara bağlanacak. Lojistikteki yüzde 50 oranındaki maliyetleri yüzde 10'un altına düşürmeyi hedefliyoruz."
Demir yolunda yük konusundaki çalışmaların yanı sıra, hızlı tren çalışmalarının da devam ettiğini belirten Karaismailoğlu, "Ankara-İzmir hattımız bir taraftan devam ediyor. Güneyde, Gaziantep'teki yatırımların denize ulaşması için Mersin-Adana-Gaziantep hattımız çok önemli. Yine Bursa'yı, Ankara-İstanbul hattına bağlıyoruz. Demir yolu ağlarımızı fizibilitelere göre planladık, yatırımlarımızla altyapıyı kurduğumuzda dünyada lojistik süper güç olacağız." dedi.
Karaismailoğlu, mevcut durumdaki üretim rakamlarının kendilerinde olduğunu ve demir yolu altyapısını üretimin olduğu bölgelere getirmek için planlar yaptıklarının altını çizdi.
Demir yoluyla taşınan yıllık 30 milyon ton yük miktarını, 2023 itibarıyla 45 milyon tona, 2028'de ise 150 milyon tona çıkartmayı hedefledikleri ifade eden Karaismailoğlu, "Üretimin ve yükün nerede olduğu belli. Buna göre kısa, orta ve uzun vadede planlamamızı yaptık. Hızlı bir şekilde ihalelerimizi yapıyoruz. diye konuştu.
Lojistik Master Planı çerçevesinde tüm bu hizmetleri planladıklarını anlatan Karaismailoğlu, şöyle devam etti:
"Demir yolu en önem verdiğimiz konulardan biri olduğu için burada hedeflerimiz var. Türkiye'nin en güvenilir yolcu ve yük taşıma markası olmak, demir yollarının Avrupa'da yük taşıyan markası olmak, hatta Doğu Ekspresi'ne alternatif hatlar oluşturmak istiyoruz. Toros Ekspresi, Van Gölü Ekspresi gibi turizm hatlarıyla ilgili planlamalarımız var. Yolcu memnuniyetini üst noktaya çıkaran bir demir yolu markası oluşturmak istiyoruz. Hem kurum olarak hem de altyapı olarak buna hazırlanıyoruz. Önümüzdeki yıllar demir yolu yılları olacak."
Limanların demir yollarına bağlanmasıyla ilgili bilgi de veren Karaismailoğlu, "Hatay'da İskenderun Limanı, Mersin'de Mersin Limanıyla ilgili, kuzeyde ise Filyos Limanı, İzmir'de Alsancak Limanı ve Çandarlı Limanı'yla ilgili planlarımız var. Bunlar program dahilinde yapılıyorlar. Yakın zamanda ihalelerimizi duyacaksınız." ifadesini kullandı.
Divriği-Kars tarafındaki, Bakü-Tiflis-Kars hattının ana damarlarından olan hatla ilgili yatırım çalışmaları olduğunu dile getiren Karaismailoğlu, "Oradaki kapasiteyi 5 milyon tondan 20 milyon tona çıkartmayı hedefliyoruz. Orada Gürcistan bağlantısı da önemli. Azerbaycan'daki yeni gelişmelerden sonra Nahçıvan tarafına da bir demir yolu planlıyoruz. Onun da etüt plan çalışmaları devam ediyor. İnşallah orada da güzel gelişmeler olacak." değerlendirmesinde bulundu.
Geçen ay yapılan demir yolu zirvesinde, bu alanın geleceğini konuştuklarını anımsatan Karaismailoğlu, İstanbul'da bulunan Sirkeci Garı'yla ilgili Kültür ve Turizm Bakanlığıyla ortak bir çalışma yürüttüklerini ve Sirkeci Garı için "demir yolu müzesi" planı yaptıklarını söyledi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, Azerbaycan'daki yeni gelişmeler sonrası Nahçıvan tarafına bir demir yolu planlandığını ve etüt plan çalışmalarının bitmek üzere olduğunu açıkladı.
Türkiye'nin kara, deniz, hava yolları ve raylı sistemlerdeki gücünü artırdığına dikkati çeken Karaismailoğlu, ülkenin uzaydaki varlığını da dünyaya hissettirdiğini dile getirdi.
Karaismailoğlu, uydu ve haberleşme projelerine ilişkin şunları söyledi:
"5A uydumuzun imalatları bitti. Aralık ayı ortası itibarıyla 5A uydumuzun fırlatmasını yapacağız. 5A daha çok uydu yayıncılığıyla alakalı, kalite artacak. Peşinden 5B'nin imalatları devam ediyor. 5B'yi ise Haziran 2021 gibi planlıyoruz. Biz asıl farkı 5B'de hissedeceğiz, uydumuzu fırlattığımızda haberleşme hızımız oldukça artacak, internet hızı 56 gigabayta çıkacak. Yerli ve milli teknolojilerdeki gelişmelerin en önemli örneği 6A uydusunun da imalatı devam ediyor, 2022 başı itibarıyla uzaya fırlatacağız. Böylelikle uzayda da kendi teknolojilerimizi kullanmış olacağız."
İnternet erişiminde sadece kırsalda bazı sorunların yaşandığını, kentlerde altyapının iyi olduğunu dile getiren Karaismailoğlu, gençlere yardımcı olmak için belirli aralıklarla çeşitli internet paketlerini piyasaya sürdüklerini, buna ilişkin gelecek günlerde bazı sürprizlerin yapılacağını bildirdi.
Karaismailoğlu, 1915 Çanakkale Köprüsü'ndeki yapım çalışmaları, Kuzey Marmara Otoyolu ve "Marmara Ring" projelerine ilişkin bilgi verdi.
Kuzey Marmara Otoyolu'nun 400 kilometrelik bir aks olduğunu ifade eden Karaismailoğlu, "Türkiye'deki ticaret hacminin hareketliliğinin yüzde 60'ı olan bir bölgeden bahsediyoruz. Söz konusu otoyolun açılışını yaptığımız 6. kesimindeki tüneller dünyanın en genişi. Böyle bir konfor, rahatlık, güvenlik hiçbir ülkenin otoyolunda yoktur. Bunun gibi projeler ülkemize vizyon kazandırıyor. Kuzey Marmara Otoyolu'nun son kesimi olan İzmit-Akyazı hattı 21 Aralık'ta hizmete açılacak. Böylece 400 kilometre hat tamamlanacak." diye konuştu.
Karaismailoğlu, Avrasya Tüneli, Marmaray ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü projelerinin İstanbul trafiğini rahatlattığına işaret ederek, yatırımların önemini vurguladı.
1915 Çanakkale Köprüsü'nün, tamamlandığında "dünyanın en büyük orta açıklıklı asma köprüsü" unvanını alacağı belirten Karaismailoğlu, "Kedi yolu imalatları bitince araçların geçici tabliyelerinin imalatlarına başlayacaklar. Tarih olarak 18 Mart 2022'de orayı hizmete açmak... Ama güzel gelişmeler oluyor, işler hızlandı. Belki belirttiğimiz tarihten daha erken bir sürede de açabilme imkanımız var." dedi.
Karaismailoğlu, İstanbul Havalimanı'nda 5G altyapısının oluşturulduğunu söyledi.
5G'nin şu anda dünyada halen tartışıldığına işaret eden Karaismailoğlu, "şu tarihte başlayacak" diye kesinleşmiş bir zamanın belirlenmediğini dile getirdi.
Karaismailoğlu, 5G'ye yerli ve milli teknolojilerle hazırlanılması gerektiğine dikkati çekerek, "Çok ciddi çalışmalarımız var. Dünya ile beraber biz de bu konuyu tartışıyoruz. Zamanı geldiğinde 5G'ye katılacağız. Zaten 4,5G olarak dünyada iyi seviyelerdeyiz. İletişim altyapı çalışmalarımız devam ederken bir taraftan da 5G'ye hazırlanıyoruz." ifadelerini kullandı.
Mart ayı itibarıyla salgın sürecinde yeni bir döneme girildiğine işaret eden Karaismailoğlu, dünyada maske savaşlarının başladığını söyledi.
Karaismailoğlu, bu süreçte şantiyelerde aldıkları tedbirlere dikkati çekerek, "Bir an önce şantiyelerimizde çalışan binlerce, yüz binlerce çalışanımızla ilgili tedbirlerimizi aldık. Şantiyelerimizi yeniden üretime geçirdik. Maske, mesafe, temizlik kurallarına dikkat ederek tüm şantiyelerimizi izole ettik. Tabii burada bizim dünya ölçeğinde çok büyük yatırımlarımız var. Bunların bir şekilde devam etmesi gerekiyordu." diye konuştu.
Alınan tedbirler sayesinde herhangi bir sıkıntı yaşanmadığını vurgulayan Karaismailoğlu, şantiyelerin hiçbirinde işlerin durmadığını bildirdi.
Karaismailoğlu, böyle bir dönemde yeni temellerin atıldığını ve açılışların yapıldığını hatırlatarak, şu değerlendirmede bulundu:
"Böyle güçlü bir ülkemiz var. Bir taraftan Botan Beğendik Köprüsü'nü, öbür taraftan Ankara-Niğde Otoyolu'nu açıyoruz, diğer taraftan dünyanın en büyük, en gelişmiş köprüsü Çanakkale Köprüsü'ndeki şantiyelerimizi ziyaret ediyoruz. Bunlar çok büyük yatırımlar. Büyük ülkenin, büyük liderlerin öncülüğünde yapılabileceği işler. Cumhurbaşkanımızın verdiği talimatlar doğrultusunda yatırımlarımız hız kesmeden devam ediyor, daha da büyük yatırımlar olacak. Çünkü bizim hedefimiz dünyanın en büyük ekonomileri arasında yer almak."
Karaismailoğlu, Bakanlığın yatırım rakamlarına ilişkin de bilgi vererek, "Yatırımlarımız hız kesmeden devam ediyor. Pandemi döneminde, mart ayından bu yana Bakanlık olarak toplam yatırım miktarımız 5 milyar 764 milyon dolar. Yani dünya tüm işi gücü bırakıp salgınla savaşırken, biz bu kadar yatırım yaptık. Bunun toplam gayrisafi hasılaya etkisi 4 milyar 600 milyon lira, istihdama etkisi 179 bin kişi. O yüzden hiçbir aksama yok. Dünyanın gıptayla baktığı, örnek aldığı projeler hızlı bir şekilde devam ediyor. Ülkemiz için gurur, dünya için örnek projeler üretiyoruz. Bunlar artarak devam edecek." ifadelerini kullandı.
Yatırımları güçlendirerek, sanayicilere, üreticilere ve turizm sektörüne ulaşımı kolaylaştırarak katkı sağladıklarını belirten Karaismailoğlu, buna devam edeceklerinin altını çizdi.
Karaismailoğlu, marttan itibaren sağlık çalışanlarına ücretsiz seyahat etme imkanı verdiklerini de anımsatarak, şöyle devam etti:
"İstanbul'da Marmaray'da, Ankara'da Başkentray'da, İzmir'de İzban'da bu desteği veriyoruz. İnternetle ilgili de ücretsiz paketler devam ediyor. Sağlık çalışanları bu süreçte başarılı işler çıkardılar, bir taraftan evlerinden uzaklaştılar, bir taraftan kendilerini tamamen işe vererek vatandaşlarımızın sağlığı için kendilerini feda ettiler."
Salgın nedeniyle 27 Mart itibarıyla hava yolu seferlerini kapattıklarını anımsatan Karaismailoğlu, mayıs ayı itibarıyla hareketliliği yeniden sağlama noktasında Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulunun tavsiyeleri doğrultusunda havalimanları ve uçaklara ilişkin gerekli tedbirleri yayınladıklarına dikkati çekti.
Bakan Karaismailoğlu, havalimanlarının belirlenen kriterlere uygun hale getirilerek mayıs ayına kadar sertifikalandırıldığını, 1 Haziran itibarıyla artık yurt dışı uçuşlarına başladıklarını dile getirdi.
Türkiye'de son 18 yılda kara yollarında ve havalimanlarında devrimler yaptıklarını vurgulayan Karaismailoğlu, "26 olan havalimanı sayısını 56'ya çıkardık. 2002'de 30 milyon kişi olan havalimanı hava yolu uçuş rakamlarını 210 milyona çıkardık. Adeta hava yolunu halkın yolu yaptık. Dünyada da 173 ülkeye 329 noktaya uçmaya başladık." dedi.
Türk Hava Yollarının (THY) dünyanın en çok uçuş gerçekleştiren hava yolu şirketi olduğu bilgisini veren Karaismailoğlu, "Bunlar bizim için gurur verici olaylar. Ne kadar çok insan uçarsa ve kolay ulaşırsa konfor, yaşam kalitesi yükseliyor." diye konuştu.
Karaismailoğlu, İstanbul Havalimanı'nda salgın öncesi çok güzel rakamların yakalandığını ifade ederek, burasının yap-işlet-devret modeliyle yapılmış dünyanın en başarılı projelerinden biri olduğunu söyledi.
"Havalimanı 1 yıl dolmadan garantinin üzerinde para ödemeye başladı." bilgisini paylaşan Karaismailoğlu, geçen hafta Eurocontrol'un açıkladığı rakamlara ilişkin detaylar da paylaşarak, şöyle devam etti:
"Biz hava yolunda da Avrupa'da ve dünyada çok öncüyüz. Geri dönüyoruz. Burada da günlük 591 uçuşla THY Avrupa'nın birinci hava yolu şirketi. Türkiye, uçuş ortalaması bakımından da Avrupa'da 4'üncü. Burada da çok iyi şekilde ilerliyoruz. Tabii 2019 noktasına dönmek biraz zaman alacak. Bu dünyada da çok tartışılıyor."
Eurocontrol'e göre eskiye dönüşün birkaç yılı bulacağını belirten Karaismailoğlu, "THY geçmişteki başarılarına Kovid-19 sürecinde de inşallah hızlı bir şekilde geri dönüyor. Biz de destekliyoruz ve beraber planlamalarımızı yapıyoruz." ifadelerini kullandı.
Karaismailoğlu, aşı çalışmalarıyla 2021'de eski rakamları yakalamanın mümkün olup olmayacağına ilişkin soru üzerine de şunları söyledi:
"Biz bütün seferlerimizi, düzenimizi anında kurabiliriz, onda hiçbir sıkıntı yok ama vatandaşımız tedirgin oldu. Onların hava yoluna ve demir yoluna alışması, eski seyahat alışkanlıklarına dönmesi biraz zaman alacak. Hem uçaklar hem trenler güvenli alanlar aslında, sağlık ve salgın açısından olağanüstü tedbirler var. Bizim havalimanlarımız da çok büyük. Özellikle İstanbul Havalimanı'nın büyüklüğü salgında alınan tedbirlere yönelik düşünülmüş gibi. O yüzden aslında bizim bu ulaşım araçlarımız çok güvenli araçlar, burada vatandaşlarımız tedirgin olmamalı."
Karaismailoğlu, dünyanın uçuş sayısı açısından normale dönmesinde bazı senaryolar bulunduğuna dikkati çekerek, salgın süreci kontrol altına alındığında bu durumun daha da netleşeceğini dile getirdi.
Geçen haziran ayında başka tahminlerin bulunduğunu ancak pandemi uzayınca bu senaryoların değiştiğini aktaran Karaismailoğlu, "Bu süreç biran önce bitsin de biz de işimize bakalım. 210 milyon yolcu sayısının üzerine çıkalım. Biz ne kadar vatandaşımızı hareketlendirirsek yolcumuz ne kadar çok olursa ona göre tedbirimiz var. İşimiz o zaten. Biz yolcu sayısını artırmanın peşindeyiz." değerlendirmesinde bulundu.
Hızlı tren konforunun bir kültür ve rahatlık olduğunu vurgulayan Karaismailoğlu, özellikle Ankara-İstanbul Hızlı Treni'nin interneti ve televizyonuyla bir ofis olarak kullanılabilecek seviyede olduğunu bildirdi.
Karaismailoğlu, şu anda Ankara-Konya arasındaki yolculukların yüzde 70'inin hızlı trenle yapıldığına işaret ederek, vatandaşın bu keyif ve konforu tercih ettiğini söyledi.
Burada maliyetlerin de çok düşük olduğuna dikkati çeken Karaismailoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Trenlerin en büyük özelliği merkezden merkeze geçmeniz. O da çok büyük bir avantaj ve artı değer katıyor. Ankara-İstanbul arasında 4 saati bulan yolculuklar oluyor ama orada şimdi inşaatı devam eden tünellerimiz var. Onlar bittiğinde inşallah yolculuk 3,5 saate inecek."
Bakan Karaismailoğlu, İstanbul-Ankara Ekspres Tren Projesi'nin detaylarına da değinerek, bu projeye hazır olduklarını ancak salgın sürecinin planlarını değiştirdiğini vurguladı.
Bu projenin planını yaptıklarını ve devreye alacaklarını belirten Karaismailoğlu, şunları kaydetti:
"Hatta daha iyisini de yapacağız. Saatte 350 kilometre hız yapan trenleri şu anda konuşuyoruz. Belki önümüzdeki yıllarda tren uçağı da geçecek. Ülkemiz, vatandaşımız bunların hepsini hak ediyor. Biz bunları Cumhurbaşkanımız ile konuştuğumuzda, 'Yapın geçin' diyor. Yatırımların sınırı yok. Dünyanın en gelişmiş teknolojilerini kullanıyoruz. Biz bu tren teknolojilerinde dünyada çok önemli mesafeler kat ettik. Gayrettepe-Havalimanı metrosu için ilk 40 ithal treni aldıktan sonra, 130 tren yüzde 60 yerlilikle Ankara'da imal edilecek. Bir taraftan imalata başladılar. Yine Gebze-Darıca metromuzda da tamamen yerli bir firmamız ihaleyi aldı. O trenlerimiz tamamen yerli şekilde Ankara'da üretilecek."
Tren teknolojilerinde Türkiye Demiryolu Makinaları Sanayii AŞ (TÜDEMSAŞ), Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayi AŞ (TÜLOMSAŞ) ve Türkiye Vagon Sanayisi AŞ'yi (TÜVASAŞ) birleştirerek Türkiye Raylı Sistem Araçları Sanayii AŞ (TÜRASAŞ) markasını kurduklarını anımsatan Karaismailoğlu, hızlı tren üretimlerini burada yapacaklarını bildirdi.
Karaismailoğlu, hızlı tren teknolojilerinde önemli gelişmeler olduğunu ifade ederek, dışarıdaki özel yatırımcıları da bu işin içine katarak onlarla beraber üretimi yapacaklarını söyledi.
Türkiye'nin kendi sinyalizasyonunu artık yerli şekilde yapabildiğini vurgulayan Karaismailoğlu, "Yıllardır dışarıya bağımlı olduğumuz bu sinyal işini artık kendimiz yapıyoruz. Kendi sinyal teknolojimizi ürettik. Bir yandan tren yollarına yatırım yaparken bir yandan da raylı sistem teknolojimiz gelişiyor." dedi.
canlı bahis siteleri casino siteleri
deneme bonusu veren siteler canlı casino https://www.egrpower50summit.com/ slot siteleri http://www.milano2018.com/